Yüz Germe

Yüz, yaşlanma belirtilerinin ortaya çıktığı ilk bölge olduğundan pek çok erkek ve kadın genellikle belirli bir yaştan sonra ortaya çıkan deri sarkmalarını ve gevşemelerini gidermek için yüz germe estetiğinden yararlanırlar. Yüz germe estetiği kişi yüzünün dinamikliğini kaybettiğini ve yüzünün yaşlandığını hissedip bundan rahatsız olması halinde uygulanabilir.

Bu durum yapısal özelliklere ve genetik faktörlere göre farklı yaşlarda ortaya çıkabileceğinden yüz germe estetiği için bir alt yaş sınırından bahsedilmesi mümkün değildir. Obezite cerrahisinden sonra dramatik kilo kaybı yaşayan hastaların yüz bölgesinde oluşan sarkmaların giderilmesi noktasında da yüz germe estetiğinden faydalanılabilir.

Yüz Germe Nedir?

Yüz bölgesinde yaş almaya ve diğer etkenlere bağlı olarak meydana gelen kırışıklıkların ve sarkmaların giderilmesi, yüzün daha iyi bir görünüme kavuşturulması amacıyla uygulanan cerrahi prosedüre yüz germe adı verilir. Yüz germe ile alın, yüz ve boyun derisindeki sarkmalar ve düzensizliklerin giderilmesi mümkün olur.

Yüz derisinde yaş alma, alkol, güneş ışınları, stres, sigara ve kötü beslenme gibi etkenler nedeniyle zaman içinde kırışma ve sarkma ortaya çıkabilir. Bunun sonucunda alın çizgileri belirginleşir, göz kapakları ve sarkar, ağız ve burun bölgesinde derin çizgiler oluşur, kaşlar düşer, göz altı torbaları ve çizgileri meydana gelir, boyun yağlanır, çene konturu belirsizleşir ve deri canlılığını kaybeder.

Yüz germe ameliyatı ilerlemiş sarkmalar ve yapısal değişimler sonucunda gündeme gelir. Medikal estetik uygulamalar ile giderilemeyecek kusurlar olduğunda hastaların detaylı muayenesinin ardından yüz germe ameliyatı planlanabilir.

Yüz Germe Nasıl Yapılır?

Yüz germe farklı tekniklerle uygulanabilir. Yüz germe estetiğinde en çok uygulanan tekniklerin başında; klasik deri altı yüz germe, mini yüz germe, yüksek smas flebi ile yüz germe, subkütan yüz germe ve smas plikasyonu ile derin plan kompozit yüz germe gelir.

Yüz germe estetiğinin süresi ve uygulanacak anestezi hasta özelinde belirlenen tekniğe ve prosedürün kapsamına göre değişebilir. Hastanın yüzündeki fazla cilt çıkarıldıktan sonra cilt altındaki yüz taşıyıcı sistemi yeniden şekillendirilir. Germe işlemi yapıldıktan sonra özel dikişlerle yeni yerlerine sabitlenir. Eğer ihtiyaç varsa yüze dolgunluk kazandırılması için deri altına yağ dokuları yerleştirilir. Yağ dokuları kök hücre içerdiği için aynı zamanda cilt elastikiyetinin artmasında da rol oynar.

Hastanın talep etmesi ve estetik cerrahın uygunluk vermesi halinde yüz germe; göz kapağı estetiği, kas asma ve diğer estetik cerrahi prosedürleriyle kombine olarak uygulanabilir. Yüzdeki ince kırışıklıkların giderilmesi amacıyla botoks, peeling, dermal dolgu ya da yağ enjeksiyonu yöntemlerinden de yararlanılabilir.

Yüz Germe Kimlere Yapılır?

Yüz germe genellikle 40 yaş üzeri kişilere uygulanmakla birlikte yüzünde ve boyun derisinde sarkma başlamış ancak cilt elastikiyeti henüz kaybolmamış daha erken yaş grubundaki kişiler de yüz germe adayıdır. Yüz germe yapılacak kişilerin genel sağlık durumunda ameliyata engel bir durum olmaması gerekir.

Yüz Germe Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yüz germe estetiğinden sonra uygulama bölgesinde sızı ya da ağrı hissedilebilir. Ancak bu durum estetik cerrah tarafından reçete edilen basit ağrı kesicilerle kontrol edilebilecek düzeyde olur. Uygulama bölgesinde cerrahi işleme bağlı olarak oluşan morluk ve şişlikler genellikle bir hafta içinde kendiliğinden düzelir. Erken dönemde başın kalp seviyesinde yukarıda tutulması ve yarı oturur pozisyonda uyunması iyileşme sürecini hızlandıran faktörlerdendir.

Yüz germe estetiği sonrasındaki ilk hafta 24 saat maske kullanılması yüz derisinin yerine tam olarak oturması ve cilt altında kan birikiminin önlenmesi noktasında önemlidir. Sonraki 2 hafta süreyle maskenin yalnızca geceleri takılması yeterlidir.

İyileşme sürecinde bol su tüketmeye ve tuzlu gıda tüketimini kısıtlamaya özen gösterilmelidir. Ayrıca buhar banyosu, sauna ve güneş ışınlarına doğrudan maruz kalmaktan kaçınılmalıdır. Güneş koruyucu krem sürmeden güneşe çıkılmamalı ve ağır egzersizler yapılmamalıdır.